Nötropeni, vücudun enfeksiyonlarla savaşan beyaz kan hücrelerinin (nötrofiller) sayısının azalması durumudur. Bu nedenle nötropenik bireylerin beslenme alışkanlıkları son derece önemlidir. Nötropenik diyet, bu hastalarda enfeksiyon riskini en aza indirmek amacıyla uygulanır. Diyet, mikropların vücuda girmesini önlemeyi hedefler ve yüksek hijyen standartlarına dayanır.

Hastalığın seyrine göre, nötropenik bireylerin 3 ana öğün ve yeterli miktarda ara öğün alması gerekir. Enerji ve besin öğelerinin yüksek içerikli ve zengin olması, aynı zamanda vitamin ve mineral açısından da besin değerinin yüksek olması şarttır. Bağışıklık sistemi zayıf nötropenik hastalarda, bağışıklık sistemi normal çalışan ve güçlü olan bireylere göre besinlerde bulunan mikropların vücuda girmesi daha büyük bir risktir. Özellikle kemoterapi alan hastalarda, bağışıklık sisteminin baskılanması nedeniyle enfeksiyon riski artar, iştah azalır, kusma ve ishal oluştuğu için besin maddelerinden yeterli enerji sağlanamaz.

Nötropenik diyette, yemekler yüksek ısıda pişirilir ve her öğün için taze hazırlanır. Daha önce pişmiş yemekler sonraki öğünlerde tüketilmemelidir. Yemekler hastaya ikram edilmeden önce mikrodalga fırının en yüksek derecesinde ısıtılmalıdır. Bu, bakteri oluşumuna karşı alınan bir önlemdir. Kabuğuyla tüketilen meyveler diyet listesine dahil edilmez. Kalın kabuk içeren muz, kavun ve karpuz gibi meyveler, dış kabukları steril edildikten sonra streçle sarılıp hastanın tüketimine sunulmalıdır.

Nötropenik diyet uygulamasında baharatların yanı sıra, fındık, ceviz ve badem gibi yağlı tohumlar tüketilmez. Süt, yoğurt ve ayran gibi besinler mutlaka tek kullanımlık kutular halinde tüketilmelidir. Aynı şekilde kahvaltılık bal, tereyağı, reçel ve peynir gibi besinler de minik ambalajlar halinde tek kullanımlık olmalıdır. Bekletilen yemekler hastaya verilmez; yemekler taze pişirilmiş olmalı ve anında tüketilmelidir.

Nötropenik diyetin uygulanması, hastanın enfeksiyon riskini en aza indirmesi açısından çok önemlidir. Bu diyetin uygulanması sırasında hijyen kurallarına azami özen gösterilmelidir. Ayrıca, diyetisyen ve doktor kontrolünde kişiye özel diyet planları oluşturulmalıdır. Hastanın genel sağlık durumu, iştah durumu ve beslenme ihtiyaçları göz önünde bulundurularak diyet sürekli olarak güncellenmelidir.